Son günlerde bazı medya organlarında yer alan "AFAD İBB'siz deprem toplantısı gerçekleştirdi" iddiası Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yalanlanarak kamuoyuna açıklama yapılmıştır. 23 Nisan’da İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası ilgili kurumlar arasında değerlendirme toplantıları yapılmaya başlanmıştı.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamaya göre AFAD Başkanlığında düzenlenen deprem sonrası değerlendirme toplantısına İBB’nin de katılım sağladığı belirtilmiştir.
İlgili toplantıya İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Murat Kurum ve Kemal Memişoğlu’nun yanı sıra İBB Başkanvekili Nuri Aslan da katıldığı söylendi. Açıklamada toplantının içeriği ve katılımcıları hakkında da detaylı bilgilere yer verildi.
Toplantı sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen İBB Başkanvekili Nuri Aslan’ın da hazır bulunduğu Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından açıkça ifade edilmiştir. Aslan’ın toplantıya katıldığına dair fotoğraflar da kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu fotoğraflar iddiaların gerçeği yansıtmadığını kanıtlar niteliktedir.
Açıklamada bazı çevrelerin kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialarda bulunduğu ve bu tür haberlerin gerçeği yansıtmadığı vurgulanmıştır. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi bu tarz yalan haberlerin halkı yanıltmaya yönelik olduğunu ve vatandaşların güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere itibar etmeleri gerektiğini belirterek kamuoyuna bir uyarı yapmıştır.
Medyada yer alan yanıltıcı haberlerin aksine toplantıya katılan isimlerin yer aldığı fotoğraflar ve açıklamalar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin AFAD ile hareket ettiğini ve deprem sonrası değerlendirmelere dahil olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu durum afet yönetimi konusunda iş birliği içinde hareket eden tüm kurumların koordineli bir şekilde çalıştığını göstermektedir.
AFAD ve İBB arasında herhangi bir katılım sorunu bulunmadığı aksine işbirliği içinde deprem sonrası değerlendirmelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Fotoğraflar ve resmi açıklamalar tüm iddiaların asılsız olduğunu ortaya koymuştur. Bu tür dezenformasyonların önüne geçmek için güvenilir kaynaklardan alınan bilgiler ışığında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.